Cuma, Ağustos 11, 2006

Şu aralar tam zamanı diye yazmak istedim. Patlıcanlar şimdi çok lezzetli ve yumuşak. Bu arada pazarda patlıcan alırken mutlaka elinizle dokunun yumuşak olmasına dikkat edin.

Patlıcan Paşası

4 adet patlıcan
5 adet irice domates
5-6 diş sarmısak
1 yemek kaşığı zeytinyağı
sirke,limon,tuz

Patlıcanları çıplak soyun tuzlu suda bekletin.
Hafif siyah suları çıktıktan sonra yayvan bir tencereye bütün olara dizin eğer çok büyükse sadece ikiye bölün. Üstüne domatesleri küp doğrayın,sarmısakları, tuz,bir adet limon suyu1 yemek kaşığı sirke, en üstüne yağı gezdirin,ocağa koyun kısın ateşte tencere hafif arada sallayarak patlıcanlar yumuşayıncaya kadar pişirin. Hem çok kolay hem çabuk pişen bu kadar lezetli bir yemek olmaz. Servis sırasında maydanoz eklemeyi unutmayın.

Ben aynı şeklide kabak da denedim, dereotlu muhteşem oluyor.
Bir kaç gündür yazamıyorum çünkü 3 sene 8 ay emek harcadığımız cafemi nihayet 29 temmuz günü boşalttık. Neler hissettiğimle ilgili düşüncelerimi daha sonra yazmak istiyorum. Çünkü ben kendimle ilgili konularda olayları biraz kafamda süzüp öyle anlatmak istiyorum. Sanki biraz zaman geçerse daha objektif daha yalın düşünebilirim. Şu anda üzgünüm ve kızgınım.

Burada 1 haftalığına annemin yanına gittim. Arapgir'e çok güzeldi. Her yer yemyeşil bütün meyveler çıkmış, bostanlar çoşmuş, pekmezler,pestiller,tarhanalar yapılıyordu. Bizim bahçede bu sene bol miktarda erik ve armut var. Çok güzel bir dut ağacı sürekli dut veriyor, annem altına örtü seriyor, akşam üstü örtünün üstündekileri topluyoruz, sabah baktığımızda her yer dut içinde ben onu yediveren gülüne benzettim. Ayrıca bahçede çok büyük bir karadut var. Karadut kendine mahsus bir ağaç çünkü dutları almaya kalktığınızda heryeriniz kıpkırmızı oluyor. Fakat muhteşem lezzetli.

Bu arada hiç pekmez yediniz mi? Yapımı nasıl emekli, nasıl zor bilemezsiniz. Pekmez yapımı ilgili bilgi vereceğim. Bu kış için mutlaka bir kavanoz pekmez mutfağınızda bulunsun.
Arapgir'den dönmeden bir gün önce annem çocuklar için börek yapmak istedi. Sonra sac üstünde ekmek ve katlamaç yapmaya karar verdik. Katlamaç İstanbul'daki adı gözleme diye biliriz. Adının katlamaç olması tamamen açılan yufkanın katlanarak yapılmasıdan, yani yuvarak bir hamur açılıyor yarısına hazırlanmış harç konuluyor, daha sonra boş olan kısım harç bölümün üstün katlanıyor kenarları elinizle sıkıştırıp kapatıyorsunuz sonra saçın üstünde iki tarafını pişiriyorsunuz.

Katlamaç içine harç olarak 3 çeşit malzeme hazırladık. Çünkü annem benim için pancar ekmişti, yapraklarını toplayıp haşladık ve bol soğanla kavurduk tabii tuz, karabiber ve kırmızı biber
Yine Arapgir'de çok kullanılan ve de çok lezzetli soğanlı harç yaptık. Özellikle de annemin komşusunda tam tarif aldım. 3-4 ader soğanı ay veya küp şeklinde ince doğruyorsunuz, tavada 1 bardak su ile suyunu çekene kadar pişiyorsunuz. Suyunu çektikten sonra 1 yemek kaşığı yağ ilavesiyle kavurmaya devam ediyorsunuz,tuz karabiber kırmızı biber ve 1 kaşık salça 5 dk sonra soğanlı harç hazır, ben tabii duramadım bu karışıma 1 tatlı kaşığı şeker ilave ettim çok lezzetli oldu. Üçüncü harcımız agabeyim için kıymalı harç, bol soğanla kıymayı kavurun,tuz karabiber ve de kekikle pişirin.

Bu arada eğer sizde bu katlamaçtan yapmak istiyorsanız evinizdeki teflon tavalarda yapabilirsiniz. Sacda pişirmek farklı ama yine tava da deneyin derim. Hamuru içinse 1 adet ekmek hamuru alıp, evde yapacağınız un, su ve tuzla yapılan hamur ekleyip 10 dk bekletirseniz çok yumuşak açmaya müsait lezzetli katlamaç hamurunuz olacaktır. Hatta hafta sonları arkadaşlarınız doğal katlamaçlar yapabilirsiniz. Bu arada harç çeşitlerini çoğaltmak mümkün peynirli-maydanozlu, patlıcanlı, kabaklı...