Cuma, Ocak 26, 2007

Bu sene havalar böyle ılık ve güneşli geçince mart sonu gibi çıkan otlar pazarlarda görülmeye başladı. Kazayağı, ebegümeci, hardalotu, ısırgan bu hafta pazarlarda doluydu. Kazayağını görünce dayanamadım aldım. Otlar içinde tadı çok lezzetli olanlardan biri, cafe günlerinde Kadıköy salı pazarından bulup alırdık. Çok güzel börekler, kişler ve ot kavurmaları yapardık. Ben bu hafta kazayağını görünce dayanamadım aldım, aslında merak da ettim, kış olmadı bu otlar üstleri karla beslenip, karlar eriyince çıkardı, sanki bütün lezzetleri de o zaman oluşurdu diye düşündüm. Bunlar olmadı acaba lezzetlerinde bir değişiklik olmuş muydu?
Çünkü sebzeler mevsimlerin içindeki hava değişimlerindeki oluşumlardan daha lezzetli hale gelirlerdi. Dolmasını, kapuskasını ve her türlü yemeğini yaptığımız lahana havaların iyice soğumasından sonra daha lezzetli olur. Hatta sonbahar biterken lahanalar çıkmaya başlar ama ondan sadece turşu kurulabilir. Daha sonra havalar iyice soğuyunca yetişen lahanalar daha lezzetli olur. Bu yüzden kazayaklarını alırken bütün bunlar düşünerek aldım. Çok taze ve temizlerdi. Ayıkladım, bol su ile yıkayıp, güzelce haşladım. Bir kilo almıştım ama bolca oldu.

2 adet soğan doğradım,2 kaşık zeytinyağı koydum, birkaç diş sarmısak da ekledim, soğan ve sarmısaklar sotelenirken bir yumurta kırdım, yumurta pişince, haşlamış olduğum kazayaklarını elimde hafifce toplar halinde sıkıp,sıkıp tencereye ekledim,yani kazayaklarını kavurdum. Tuz,karabiber,kırmızıbiber ekledim. Kazayaklarının üstünde kalan sularını verip çekmesini bekledim. Ocağı söndürdüm. Tadına baktım müthiş olmuştu.
Kazayaklarını böyle de yiyebiliriz, yumurtasız da aynı kavurma işlemini yapabiliz. Arapgir’de benim doğduğum yerde yazın, hatta yaz sonu gibi barbunya fasulyesi çesidi, bol çekirdekli fasulye yetiştirilir. Bahçeden toplanıp kurutulur. Kışında kurutulmuş bol çekirdekli fasulye haşlanır, sıkılıp, bol soğan ve yumurta ile kavurulur. Tabii ki yağ tereyağı, çok lezzetli çok leziz bir kokusu olur. Pazarda kurtulmuş fasulye gördüm, çok çekirdekli değildi ama alıp denemek istiyorum. Annem bu sene bize getirmemişti. Halbuki bu sene bizim bahçe çok güzel bir fasulye yetişmişti ve de çok fasulye dökmüştü.
Bu hafta ki pazarı gezerken baktım, her tezgahta bu mevsim de olmaması gereken çok sebze var, fiyatları mevsimde olanlardan daha yüksek, ama insanlar alıyorlardı. Pırasa kilosu 1 ytl iken, kabak 3 ytl, ıspanak 1 ytl, patıcan 3 ytl... Fiyatları böyel görünce biz toplum olarak görgüsüz mü olduk, pahalı olan bir şeyi almak daha mı cazip geliyor insanlara acaba. Ama genel olarak bu sıkıntılar büyük şehir insanına özgü olduğunu düşünüyorum. Çünkü Arapgir'e gittiğimiz zaman oradaki insanların herşey olmasına rağmen yazdan kış hazırlığı yapması da bunu gösteriyor.

Bu aralar pazarın en güzel sebzesi bakla, zeytinyağlısı yoğurtla çok lezzetli oluyor. Herkesi biliyordur ama zeytinyağlı bakla tarif etmek istiyorum. Bu sıralar bol ve menç (çok taze) kenarlarını almanıza gerek yok.

Zeytinyağlı Bakla

1 kg bakla
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 -2 adet soğan
1 demet dereotu
Şeker, tuz, limon suyu,1 yemek kaşığı un

Baklaları taze fasulye gibi sadece başlarını alın, eğer aralarında sert olan varsa kenarlarını bıçakla çok ince alın. Geniş bir kaba su koyup, bir kaşık tuz atın, ayıkladığınız baklaları tuzlu suya atın. Tencereye ,(düdüklü tencere deneyin derim, çok yeşil çıkıyor), soğanları ay doğrayın, yağı ekleyin,baklaları iyice yıkayıp süzün, soğanları üstüne koyun,tuz,şeker, bir adet limonun suyunu sıkın, içine bir kaşık un ekleyin iyice karıştırın, bu karışımın içine 2 bardak kaynamış su koyun, karıştırıp, baklaların üstüne dökün. Tencereyi ocağa koyun, kısık ateşte baklalar yumuşayıncaya kadar pişirin. Pişme sırasında dereotunun yarısını ekleyebilirsiniz. Servis sırasında yoğurdun üzerine de dereotu koyabilirsiniz.